Çocukların zamanının çoğunu geçirdiği çevre, çoğunlukla yürüdükleri sokaklar, evlerinin önü veya kent bahçeleri gibi alanlar onların oyun dünyalarını kurmaları için önemli fırsatlar sunuyor. Geçmişten günümüze çocuklar, bulundukları çevreyi algılama biçimlerine göre türlü oyun mekânları olarak kullanabilmektedirler.

Çocuklar, gözlemledikleri, dokundukları, kokladıkları tüm ögeler ile mekânları keşfederler. Çocuk mekanları; keşfetmeye ve yeniden tanımlamaya açık, sonsuz bir dünyanın parçası gibidir. Çocukların bir mekânı kullanım biçimini renk, koku, ses, alan ölçeği, aydınlatma faktörleri, mekâna hissedilen aidiyet olgusu gibi özellikler etkileyebilir.

Yarım Mil Uzunluğundaki Kamusal Park: Superkilen

Danimarka Kopenhag kentinde Superkilen adlı tasarım yarım mil uzunluğunda bir kamusal alanı oluşturuyor. Burada sokak boyunca yürürken aynı zamanda dikkat çekici pek çok ögeye yer verilmiş. Çocukların da etkileşime girip kentteki deneyimlerini artıracak bu sokakta, onların ilgisini çekecek oyun ögeleri ve aktivite alanları tasarlanmış.

Piksellerden İlham Alan Bir Park: PixeLand
Günümüzde güvenlik kavramı çocukların kentte geçirecekleri vakitleri tasarlarken önemli bir etmen olarak karşımıza çıkıyor. Pikselden ilham alarak tasarlanan Pixeland, bütün bir mekânda çocuklar için oyun; ebeveynleri için de dinlenme amaçlı kullanılabilecek peyzaj elemanlarını bir araya getiriyor. Aynı zamanda, alanın mevcut kotlarından yararlanılarak mekânın çevresinde yer alan piksel grupları çocuklar için doğal bir güvenlik ortamı sunuyor. Topoğrafyanın bir parçası olarak yerleşen tasarım, çocukların doğanın organik dokusunu keşfetmelerine de olanak tanıyor.

Eğlenceli Bir Kamusal Park: Doodle Park

Geniş ölçekli bir kentsel planın parçası olarak tasarlanan bu kamusal park, Çin’de çocukların el çizimlerinden ilham alarak oluşturulmuş. Kentte yer alan yapı bloklarının arasında tasarlanan alan, hem oyun ve aktivite fırsatları hem de dinlenme ve spor faaliyetleri sunuyor.

Keyifli Bir Renk Yolu:Paint Drop

Çin’de çeşitli renk damlalarını ve farklı açılarda yerleştirilen kemerleri birer tasarım aracı olarak kullanan bu kent organizasyonunda, günlük hayatta geçip gidilen bir sokağın nasıl farklılaştırıldığını görüyoruz. Çocukların normal rutinde belki de farketmeyecekleri bir sokak, böyle bir farklılaştırma ile onlar için ilgi çekici hale geliyor. Burada yer alan renkler zıplama alanlarına, kemerler ise tırmanma araçlarına dönüşüyor. Böylelikle çocukların kente dair farkındalıkları artırılmış oluyor.

Kent İçin Eğlenceli Bir Oyuncak: Pegasus Trail

Kentsel oyun alanı olarak tasarlanan bu kamusal eğlence mekânı, aslında sadece çocuklar için değil herkes için oyun aktivitelerine katılım sağlanmasını amaçlıyor. Yoğun bir kent siluetiyle çevrili bu alanda, herkes için açık ve erişilebilir eğlence araçları sunuluyor. Alanda fiziksel ve bilişsel becerileri destekleyen oyun parkurları ve çeşitli aktivite rotaları yer alıyor. Aynı zamanda projede, çocukların yaş gruplarına göre zorluk seviyeleri değişen oyun araçları tasarlanmış.

Farklı İşlevlerle Donatılmış Üçgenler: Hang Out

Çin’in New Bund bölgesinde yoğun bir iş merkezi ile çevrili meydanda sosyal etkileşimi güçlendirmesi hedeflenen bir tasarım görüyoruz. Güçlü bir kamusallık örneği olarak karşımıza çıkan bu projede, güneş, gölge, yükseklik, ölçek, renk kavramları ile çocukların dikkatini çekmek ve yeni mekân keşifleri elde etmeleri amaçlanıyor. Bunun yanı sıra, ebeveynlerin de ilgisini çekebilecek olan bu alan çevrenin etkin kullanımını hedefliyor.

Çin’de Eğlenceli Bir Kamusal Alan: Magma Flow

Magmadan ilham alarak parlak renklerle tasarlanan gölgelikler, kaydıraklar, dinlenme alanlarından oluşan bu tasarım, ticari blokların yer aldığı bir caddeyi farklılaştırıyor. Böylelikle, hem çocuklar hem de yetişkinler için renkli ve eğlenceli işlevlerle vakit geçirebilecekleri bir alan oluşturulmuş. Projenin en önemli özelliklerinden biri ise mekândaki kot farklılıklarını tasarımın içerisine keyifli bir şekilde yansıtmak olmuş.